Kayseri ili hakkında gezilip görülecek yerleri hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu sayfamızda Kapadokya alanına dahil olan kısımlarına yer verilmiştir.
Kapadokya’ya yakınlığı nedeniyle sık sık havaalanı kullanılan Kayseri, başlı başına gezip görebileceğiniz yerlerden birisidir. Kapadokya geziniz esnasında fırsat bulursanız birkaç gün de Kayseri için ayırabilirsiniz. Yalnızca şehir merkezini gezip birbirinden lezzetli yemeklerini tatmakla kalmayıp ilçelerinde güzide kanyonlar için de zaman ayırabilirsiniz.
Kayseri, Türkiye’nin en büyük 8. Şehri olarak bilinmektedir. Yaklaşık 17 bin kilometre kare alan üzerinde kurulan şehrin rakımı 1000 metrenin üzerindedir. Nüfus olarak bakıldığında 14. Şehir olmaktadır.
Sanayi açısından oldukça gelişmiş olan şehrin 16 adet ilçesi bulunmaktadır. Sanayi faaliyetlerinin yoğun olarak gerçekleşmesi ise; şehrin dışarıdan göç alma oranlarını arttırmaktadır.
Sivas, Nevşehir, Niğde ve Yozgat, Adana ve Maraş ile komşu olan Kayseri, Toros dağlarının eteğinde kurulmuştur. İç Anadolu bölgesinde bulunur ve sınırları içerisinden Kızılırmak nehri geçer.
Türkiye’deki pek çok şehir gibi Kayseri’nin de adının nereden geldiği ile ilgili farklı hikayeler bulunmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar Latince ve Yunancadan gelme ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Ancak, Anadolu’da İslamiyet’in yayılması ile birlikte girilen etkileşimler sonucunda isim Arapçadan esinlenerek bugünkü halini almıştır.
Özellikle Bizans ve Roma döneminde kullanılan ve yöneticilik unvanı olarak bilinen “kaisar” Arapçanın etkisi ile Kayser-i olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu sıfatın Osmanlı Hükümdarları için de sık sık kullanıldığı görülmektedir.
Kayseri’nin tarihine baktığınızda binlerce yıldır çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını görebilirsiniz. Şehrin bilinen ilk tarihi milattan önce 4000 yıllarına dayanmaktadır. 6000 yıl öncesinde bölgede Hititlerin yaşadığı bilinmektedir. Şehirde yapılan kazılar sonucunda bu dönemde Hititler ile Asurların yaptığı ticaretlere dair önemli bilgiler içeren tabletlere ulaşılmıştır.
Bizanslılar, bölge mimarisine de pek çok katkısı bulunan ve Kayseri’de yaşamış olan medeniyetlerden birisidir. Yaklaşık 2000 yıl önce Kayseri’de yaşayan Bizanslılar döneminde Kayseri pek çok savaşa şahit olmuştur. İslam orduları sık sık Kayseri’yi almış olsalar da 1071’e kadar tam anlamıyla Bizansların elinden alınamamıştır.
Anadolu’nun kapısının Türklere açılmasıyla birlikte Kayseri’ye yerleşen Selçukluların başkentlerinin birisi de Kayseri olmuştur. Bu dönemde ülkenin gözde şehirlerinden birisi olan Kayseri’de Selçuklu dönemine ait çok sayıda yapı bulunmaktadır.
Selçukluların zayıflamaya başlamasıyla birlikte çeşitli Anadolu Beylikleri kurulmuş, bölgede yaşamış ve sonlanmıştır. Osmanlı döneminde ise; Osmanlı’nın 7 şehrinden birisi olmuştur.
Tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Kayseri 1988 yılı itibari ile büyük şehir olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise; büyükşehire bağlı 5 adet merkez ilçesi bulunmaktadır.
Kayseri, pek çok şehrin güzergâhında bulunan bir il olmakla birlikte ulaşım açısından da oldukça zengin imkanlara sahiptir. Şehri seyahat yapmak için kendi aracınızı kullanabilirsiniz. Otobüs seferleri oldukça sık olup hemen her şehirden doğrudan Kayseri’ye ulaşabilirsiniz. Havaalanı, her yıl binlerce yerli ve yabancı yolcuya uçuş imlanısunmaktadır. Ayrıca demiryolları da bulunmaktadır. Son yılların popüler tren seferlerinden birisi olan Doğu Ekspresi’nin duraklarından birisi de Kayseri’dir.
Kayseri’nin ekonomisinin temelinde sanayi bulunmaktadır. Şehirde 3 farklı sanayi bölgesi bulunur ve 4000’e yakın işletme mevcuttur. Bu sayede çok sayıda işçiyi istihdam etmektedir. Aynı zamanda maden açısından da zengin bölgelerden birisidir. Özellikle kırsal alanlarda geçimini madencilikle sağlayan çok sayıda kişi bulunmaktadır. Ayrıca şehrin ekonomisinde ormancılığın da büyük bir yeri vardır.
Yüzölçümü açısından zengin bir şehir olan Kayseri topraklarının yarısı tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Genellikle tahıl ve baklagil yetiştirtilen bölgede yeterli sulama faaliyetlerinin bulunmaması nedeniyle istenilen verimi almak zorlaşmaktadır. Ekstra olarak hayvancılık faaliyetleri de ülke ortalamasının üzerindedir. İklim, özellikle küçükbaş hayvancılığa uygundur.